N'Olmuş

Çarşamba, Mart 22, 2017 (0) Yorum

3 boyutlu yazıcı olarak adlandırılan 3 D Printing sistemi ilk defa 80'li yıllarda ortaya çıktıysa da ilk zamanlarda çok fazla ilgi çekmedi. Gelişen teknolojiyle birlikte özellikle son 10 yılda kullanım alanları arttı ve sağlık sektöründen, hobi sektörüne kadar pek çok alana yayıldı.

3 D Printer adı verilen yazıcılar, bilgisayar ortamında AutoCAD, SolidWorks, Google Sketchup, Rhino 3D gibi program yazılımlarını kullanarak oluşturulan tasarımların fiziksel olarak üretilmesini sağlar. Bu üretim tekniği İngilizce’de additive manufacturing olarak geçiyor. Fiziksel olarak hiçbir atık malzeme çıkarmadan, ortaya katı bir ürün çıkmasını sağlayan yazıcı, üretimi katman katman ortaya çıkarıyor.

3 D Printing'de en çok tercih edilen FDM yöntemi ısıyla şekillenen polimer malzeme kullanarak üretim tekniğine dayanıyor. Bir diğer yöntem, SLS, ise metal tozlarını, seramik ve plastik tozlarını lazer ışını yardımıyla katı hale getiriyor. SLS yöntemi FDM’ye göre daha karmaşık parçalar üretebiliyor.

Özellikle FDM yöntemiyle üretilen plastik parçalar arasında; oyuncak, protez organ ve kemikler ile hayal gücünüze göre tasarlayabileceğiniz her türlü plastik obje sayılabilir. SLS yöntemi ise daha çok endüstriyel alanlarda ve uçak malzemelerinin üretiminde tercih ediliyor. 

Aslında bakarsanız 3 D Printing için özellikle havacılık ve otomotiv sektörlerinde endüstriyel amaçlı kullanılan hızlı prototipleme araçlarının basit halidir diyebiliriz. Bu araçlara göre çok daha küçük olan 3 D yazıcıların üretim kalitesi gün geçtikçe artıyor. Bugün evde bile kullanabileceğiniz bir teknoloji haline geliyor.